Yaşlılar İçin Nasıl Bir Kent Raporu Yayımlandı
Yaş Dostu Kentler serisinin gençler ve çocuklar odağında gerçekleşen etkinliklerinin ardından üçüncü ve son buluşması “Birlikte Konuşalım: Yaşlılar İçin Nasıl Bir Kent?” atölyesi, yerel yönetim temsilcileri ve yaşlı bireyleri buluşturdu. Kentte yaş alma deneyimi, yaşlıların kentsel yaşamda karşılaştıkları güçlükler, ihtiyaçlar ve olası çözüm yolları katılımcı ve hak temelli bir tartışma yöntemiyle ele alındı. İki bölümden oluşan etkinliğin ilk bölümünde kentte yaş almaya dair uzmanların zihin açıcı konuşmaları ile 65 yaş üstü bireylerin kent yaşamında karşılaştıkları temel sorunlar ve güncel veriler aktarıldı. İkinci kısımda ise yaş alan bireyler ve yerel yönetimlerin bir araya geldiği interaktif tartışma oturumu gerçekleşti. Bu kısımda yaşlıların deneyim ve önerileri, yerel yönetim temsilcilerinin perspektifiyle buluşarak karşılıklı öğrenmeye dayalı ve katılımcı bir diyalog platformu oluşturuldu.
Açılışta MBB Şehir Planlama Koordinatörü Ezgi Küçük Çalışkan, Marmara Belediyeler Birliği tarafından kentteki farklı yaş gruplarına yönelik yerel kapasitenin geliştirilmesi için belediye hizmetlerinin iyileştirilmesi üzerine çeşitli çalışmalar yapıldığına değindi ve konuşmasını bir araya gelmenin kent atmosferi için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak noktaladı. FNF Türkiye Daimi Temsilcisi Aret Demirci, yaşlıların kent yaşamına erişimde karşılaştığı güçlüklerin önemine dikkat çekti ve katılım süreçlerinin yaşlıların haklarını görünür kılmak açısından kritik olduğunu belirtti. İHA’dan Elif Menderes, etkinliğin motivasyonunun insan haklarını somut uygulamalara dönüştürmek olduğunu paylaşarak kentliler ve belediyeler aracılığıyla etkin politika geliştirmeye katkı sağladığına değindi. Açılış konuşmalarında farklı bakış açılarıyla ortak meseleleri ele almanın ve çözüm üretmenin önemi vurgulandı.
Programın ilk bölümünde, 65+ Yaşlı Hakları Derneğinden Ferhat Boratav ile İstanbul Ticaret Üniversitesinden Hami Aydın yaşlı dostu kentler ve yaş alan kentler üzerine zihin açıcı konuşmalar yaptı. İlk konuşmacı olan Ferhat Boratav, yaşlı bireylerin toplum içinde yeterince görünür olmadığına ve ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığına değindi. Belediyelerin çalışma alanı kapsamında yaşlıların ihtiyaçlarını doğru şekilde belirleyen bütünleşik veri havuzları oluşturabileceğinin yanı sıra yaşlılık hizmetlerinin kamusal ve talebe dayalı bir hizmet olarak ele alınmasının mümkün olabileceğini paylaştı. Ardından Hami Aydın “yaş alan kentler” kavramını daha erişilebilir, kapsayıcı ve yaşanabilir kentler olarak tanımlayarak, yaşlıların sosyal hayatta aktif ve anlamlı bir yaşam sürdürebilmeleri için mekansal tasarım ve hizmetlerin bütüncül planlanması gerektiğini vurguladı. Aydın, mahalle meclisleri ve dijital platformlar aracılığıyla yaşlıların karar alma süreçlerine daha aktif dahil edilebileceğine ve ortak sosyalleşme alanları ile erişilebilir hizmetlerin önceliklendirilmesinin kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Programın ikinci bölümde ise katılımcılar Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi, İstanbul Nişantaşı Üniversitesinden Prof. Dr. Çiğdem Üstün’ün moderasyonunda yürütülen tartışma oturumunda interaktif şekilde görüşlerini paylaştı. 65 yaş üstü bireyler, semtlerindeki güncel durum ve ihtiyaçlarını aktarırken, belediye temsilcileri mevcut projeler ve uygulamalar hakkında bilgi verdi. Katılımcıların yaşadığı sorunlar tartışıldı ve belediye uygulamaları üzerinden ortak akılla çözüm önerileri geliştirildi. Bu yöntem sayesinde yaşlı bireylerin deneyimlerinin, ihtiyaç ve önerilerinin doğrudan politika üretim sürecine dahil edilmesi amaçlandı.
Yaş Alan Bireylerin Kentten Beklentileri ve Katılım Talepleri
Yaşlıların sosyal hayata katılımını artırmak için sosyal hizmetlerin yalnızca fiziksel değil, duygusal destek sunacak şekilde tasarlanması ve hem akranları hem de gençlerle bir araya gelebilecekleri fırsatların çoğaltılması gerektiği vurgulandı. Bu kapsamda, belediyelerin düzenlediği sosyo kültürel etkinlikler, günlük yaşam destekleri ve etkili bilgilendirme yöntemleri, yaşlıların hizmetlerden haberdar olmasını sağlayacak temel unsurlar olarak öne çıktı.
Sosyokültürel faaliyetlerin yanı sıra dijital okuryazarlık eğitimleri ve dijital hizmetlere erişimin kolaylaştırılması, yaşlıların hem gündelik hayatını destekleyecek hem de sosyal ve kültürel deneyimlerini paylaşmalarına imkan tanıyacak bir yaklaşım olarak öne çıktı. Belediye hizmetlerine erişimde ise çok kanallı bilgilendirme stratejileri, basit ve yaş dostu web sitesi düzenlemeleri yapılması önerildi.
Yaş alan bireyler, yerel yönetimlerin yaşlı haklarını belediyecilik anlayışının merkezine almasını ve stratejik planlama süreçleri ile kent meclisi mekanizmalarında etkin şekilde temsil edilmelerini talep etti. Ayrıca adres, ihtiyaç, sağlık ve sosyal durumlarını içeren güncel bir veri tabanı oluşturularak saha çalışmalarıyla birebir iletişimin güçlendirilmesi ve hizmetlerin önceliklendirilmiş şekilde sunulması önerildi. Bu süreçte yaşlılara bakım verenlerin de fiziksel ve ruhsal sağlığının desteklenmesi, yaşlılara sunulan hizmetlerin etkinliğini artıracak bir önlem olarak öne çıktı.
Etkinlik, yaş alan bireylerin kentte karşılaştıkları güçlükleri doğrudan ifade edebildiği ve yerel yönetim temsilcileriyle beraber çözüm arayabildiği etkili bir alan sundu. Yerel yönetimlerin yaşlı dostu kent politikalarını geliştirerek kentin farklı yaş grupları için nasıl daha kapsayıcı, güvenli ve sürdürülebilir hale getirilebileceğine ilişkin yol gösterici bir çerçeve sağladı. Etkinlikte paylaşılan görüşler ve öneriler, yaş alan bireyler için daha eşitlikçi, erişilebilir, güvenli ve kapsayıcı bir kent yaşamının mümkün olduğunu gösterdi ve bunun yalnızca sağlam iş birliği, doğru planlama ve kararlılıkla sürdürülebilir olabileceğini ortaya koydu.
