11.04.2017

Dijital Devrimin Ruhu Bu Akademide Konuşuluyor

Marmara Belediyeler Birliği Yerel Yönetim Akademisi tarafından düzenlenen Dijital Hayat Sertifika Programı alanında uzman isimleri katılımcılarla buluşturuyor. Dijitalleşme sürecinden sanal kimliklere, internet kültüründen trendlere kadar dijital dünyaya dair her şey bu programda konuşuluyor. Yerel yönetimlere özel olarak hazırlanan program dijital devrim trenini kaçırmak istemeyenleri hızlı bir yolculuğa çıkarıyor.

On altı dersten oluşan ve sekiz hafta sürecek olan programda ilk iki hafta geride bırakıldı. CINE5 ve TRT Radyo1’de “Dijital Hayat” programını hazırlayıp sunan ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ders veren Bilal Eren, Dijitalleşmenin Dünü, Bugünü ve Geleceği başlıklı ilk derse Google’ın Kurucusu Eric Schmidt’den bir alıntı ile başladı: “İnternet, insanoğlunun anlamadan inşa ettiği ilk şey, şimdiye kadar yaşanmış en büyük anarşi denemesidir .” Daha sonra internetin en ilkel versiyonunun 1960’lı yıllarda ABD’de ortaya çıktığında amacın sadece soğuk savaş koşullarında bilimsel ve askeri bilgilerin ele geçirilemeyecek şekilde paylaşılması ve saklanması olduğunu belirtti. Eren, “Bu kısa tarihçeye bakıldığında iki nokta dikkat çekicidir; Birincisi internetin ilk andan itibaren ‘kontrol edilemez’ olarak tasarlanması, İkincisi ise akademik dünyanın içinde ve dışında başlıca kullanım amacının ‘ iletişim’ olmasıdır” diyerek internetin ‘underground’ doğasına dikkat çekti.

“Ekrana bakan metropol birey”
Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Öğretim Görevlisi olarak “Yeni Medya” dersleri veren İsmail Hakkı Polat, Dijital Vatandaşlık ve Sanal Kimlikler başlığı altında katılımcılarla buluştu.  Polat, “Ekrana bakan metropol birey dediğimiz yepyeni bir insan profili var. Bu bireyler teknolojiyi etkin kullanan, sanal, çok kimlikli kişiler. Ayrıca etkileşimliler; yalnız ama sosyaller, duygu ve düşünce üretip tüketiyorlar, paylaşımcılar, açık ve şeffaflar. Dijitallik, bu bireylerin özelliklerinden birisidir. Birleri ve sıfırları çok iyi kullanıp oradan kendisine bir dünya ve kimlik yaratıyorlar. Bu bireyin önemli özelliklerinden bir diğeri, siber mekânda etkileşimdir. Bundan, yalnız ama sosyal olma durumu ortaya çıkıyor. Bilgisayarın başında yalnızız ama milyarlarca insan ile sosyalleşme durumumuz var. Belki eski değerlerimiz ile bunu asosyal olarak değerlendiriyoruz ama bu yeni bir sosyalleşme biçimi” diyerek dijital dönemin tüm tanımları değiştirdiğinin altını çizdi.

“Troll mü var? Bloklayın ya da raporlayın, çekinmeyin!”
Dijital medya ve araçları da konusunu ise Milliyet Gazetesi Data ve Reklam Teknolojileri Direktörü Zorluhan Zorlu ele aldı. Zorlu, dijital medyaya dair bazı ipuçları paylaştı:

-Sosyal mesajın raf ömrü olduğunu unutmayın. Pinterest raf ömrü en fazla paylaşım platformudur.
-Sosyal medyayı doğru kullanıyorsanız illa ki birilerini kızdırıyor olacaksınız.
-Sosyal medya diline hakim olun. Doğru stili kullanın, medya ekleyin, hashtag kullanın, her bir platformun kendi dili olduğunu unutmayın ve her yeni uygulamayı kullanmaya çalışın.
-Paylaşımlarınız aynı şekilde kolayca paylaşılabilir olsun. Herhangi bir haberi ya da paylaşımı kullanıcıya yük olmadan onların paylaşımına hazır hale getirmeliyiz.
-Daha fazla takipçi için değerli, ilginç, cesur içerikler paylaşın. Kesinlikle takipçi satın almayın.
-Samimi ve pozitif olun ya da susun. Diğerlerini olduğu gibi kabul edin. Farklı görüşler bir arada yaşayabilir. Troll mü var? Bloklayın ya da raporlayın, çekinmeyin!

“Asla trend olmayacak şey ise interneti yasaklamaktır”
İçerik direktörlüğü ve danışmanlığı yapan Dilara Eldaş da internet kültürü ve trendlere ilişkin taze bir bakış açısı sundu. Eldaş, internette ne trend olur sorusunu şöyle yanıtladı: “Alışkanlıklarda devrimsel değişim getiren yenilikler, kitlelerin ilgisini ayakta tutan, orijinal, basit, sürekliliği olan ve beklenmedik hareketler internette trend olur. Trendler asla önceden anons edilmez.” İnternette trend belirleyicilerin özelliklerini ise şöyle sıraladı: “Trend belirleyiciler, değişime açık olan gruplar üzerinde etkisi olan, sadece yaratıcı değil, kitlelerin ilgisini ayakta tutanlar ve cesur kişilerden oluşur. Birey olarak 12- 24 yaş arasında yükselen içerik ve araçlara yön verenler bunların trend olmasını sağlıyor. Kurumlarda ise Big Data’yı iyi okuyabilen, duygu ve işin ruhunu hesaba katan’lar trend belirleyebilir. Hashtag belirleyenler trend belirleyicisi değildir. Hastag belirleyenler homojen bir yapıya sahip olmadığı için yalan-gerçek ayrımı zorlaşmaktadır. Asla trend olmayacak şey ise interneti yasaklamaktır.”

On altı ders sonrasında bitirme projesi de içeren programın bitiminde katılımcılara başarı sertifikası verilecek. Program, belli periyotlarla tekrar yeni katılımcılarla buluşacak. Programa ilişkin tüm detaylara http://www.yerelyonetimakademisi.com/dijitalhayat/ sitesinden erişebilirsiniz. 

Diğer İçerikler Haberler