20.04.2020

“pandemi Sonrası Gerekenden Fazla Emisyon Artışı Olabilir”

Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Çevre Platformu, Covid-19 sürecinde emisyonların azalması ve Çernobil'deki yangının hava kalitesine etkisi üzerine Covid-19 ve Hava Kalitesi söyleşisini Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile 16 Nisan 2020, Perşembe günü saat 19.00’da Zoom üzerinden gerçekleştirdi.

Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetimi Koordinatörü Ahmet Cihat Kahraman moderatörlüğünde gerçekleşen webinarda; koronavirüs pandemisi ve Ukrayna’da yaşanan Çernobil nükleer felaketinin hava kirliliğine ve iklim değişikliğine etkileri masaya yatırıldı.

Koronavirüs pandemisi dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanı etkiler ve ekonomileri sekteye uğratırken birçok ülkede fosil yakıt yanmasından kaynaklanan emisyonların büyük ölçüde düştüğü ve hava kalitesinin bundan sonraki süreçte nasıl korunması, yönetilmesi ve yaşanan olayların etkilerine farkındalık kazandırmak amacıyla konuşan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "Dışarıya temiz hava almak için çıktığınızda artık aldığınız hava eskisi kadar temiz olmayacak, bunlar için önlemler alınması gerekiyor. Hava kirliliği beraberinde iklim değişikliğini de getiriyor. Hava uçsuz bucaksız bir şey değil ve bir tabakaya sahip, dünyanın üzerinde duran ince bir zar gibi. Korona virüsünde ise en önemli şeyin hava olduğu aşikar. Salgın sonrasında ulaşım, endüstri vb. kentsel faaliyetler yavaşladı. Bunun sonucunda hava kalitesinde ise iyileşmeler söz konusu. Bu salgını emisyonların azalması olarak yorumlamam ve Türkiye bazlı konuşmam gerekirse en büyük düşüş trafikten kaynaklı yaşandı. Azot vb. kirleticiler azaldı. Bundan sonraki süreçte en büyük kirleticilerden birisi olan dizel araçlara çözüm bulmamız lazım” dedi.

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, pandemi ve Çernobil gibi önem arz eden olayların, küresel iklim değişikliğinin dünyaya olası etkileri konusunun uzun vadeli bir afet gibi ele alınması ve ortaya koyduğu riskleri azaltmak için risk yönetimine gidilmesi gerektiğini söyledi.

Kadıoğlu, "Pandemi sonrasında ülkeler kaybettiklerini kazanmak için büyük bir mücadeleye girecektir. Stokların tekrar yerine konulması gerekecek ve üretimde artış olacaktır. Haliyle emisyon artışı normalde olması gerekenden daha fazla olabilir. Gereksiz seyahatlerin de azaltılması iklim açısından faydalı olacaktır. Sanayi toplumu ülkeler 200 yıldır sera gazlarını atmosfere salıyor, iklim, arazi örtüsü vb. değişiyor ve insanoğlunun bu gidişata dur demek için zaman kaybetme lüksü yok. Bundan sonraki süreçte daha dikkatli olmamız gerek. Çünkü iklim değişikliğinin işaretlerinden bir tanesi ötücü kuşların azalması, bu da böceklerin çoğalmasına yol açıyor. Dünyadaki en büyük problemlerden biri de bu değişimle beraber hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar olmaya başladı. İklim değişikliği ile arazi kullanımı değişimi bunu tetikliyor. Besin zinciri etkileniyor. Bunların yansımasını hayatımızda görmeye başlıyoruz. Çünkü parazitler artık daha çok yaşıyor. Ve insanoğlu hayvanlardan geçen virüsler nedeni ile evlere hapsoluyor” diye ifade etti.